Başkanımız Sn İsmail POLAT’ın Konuşması

  • 16 Temmuz 2014

Sayın Milletvekillerim,

Sayın Müsteşar yardımcım,

Sayın Devlet Personel Başkanım,

Sayın Genel Müdürlerim,

Kamu Kurum ve Kuruluşlarından, Üniversitelerden katılan bürokrat ve akademisyenler,

Sivil Toplum Kuruluşlarının Kıymetli temsilcileri

Saygıdeğer Şube Müdürleri ve

Değerli basın mensupları,

Öncelikle birlik, beraberlik ve bereket ayı olan ramazanın bu güzel iftarında aramızda olarak birlik ve beraberliğimize sağladığınız katkıdan dolayı tüm konuklarımıza Derneğimiz ve şahsım adına teşekkür ediyorum.

1 yılını henüz doldurmuş Derneğimizin bu seviyeye gelmesinde, başta büyük bir özveriyle çalışan ekip arkadaşlarıma, bizlerin yüküne ortak olan Bakanlık temsilcilerimize, üye olarak aktif desteklerini esirgemeyen değerli şube müdürlerimize ve destekleriyle yanımızda olan bürokrat, siyasetçi, köşe yazarları ve sivil toplum kuruluşlarının değerli temsilcilerine ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum.

Bilindiği üzere teknoloji ve özellikle internetin yaygınlaşmasıyla her alanda yaşanan global dönüşüm, ülkemizde de hissedilir oranda kendini göstermektedir. Gelenekçi yönetim tarzları yerini yenilikçi düşünen, hızlı çözüm üretebilen ve odağına vatandaş memnuniyetini yerleştiren yeni yönetim tarzına bırakmakta olup Ülkemizde de tüm sektörleri etkisine alan bu yaklaşım kamu kurumlarını da belli oranda dönüştürmeye başlamıştır.

Bu süreçte değişimi okuyamayanların ve gerisinde kalanların yok olma riskiyle karşı karşıya olduğu gibi; değişimi okuduğu halde yönetemeyenlerin de ortak akıbetinin yok olmak olduğunu söyleyebilirim.

Bununla birlikte yapısı gereği daha verimliyi, daha etkiliyi ve daha iyi şartları sağlaması gereken ve pozitif yönlü olması beklenen bu türden değişim ve dönüşümlerin, kurumları daha da ileriye taşımış ve verimli hale getirmiş olması beklenirken bazen de sistemsel olarak tam tersine işlediğine de şahit olmaktayız.

Bu manada, kamu kurumlarında da başlayan dönüşüm çalışmaları görece faydalı sonuçlar üretmiş gibi görünse de lokal düzeyde ve mesleki taassupların etkisinde kalan düzenlemelerin beklenen katma değeri sağlama konusunda yetersiz kaldığı görülmektedir. Bu kapsamda, hiyerarşik kademelerin azaltılmasına yönelik, bazı Bakanlıklarda başlayan ve özellikle şube müdürlerinin “Araştırmacı”, “Eğitim Uzmanı” vb. unvanlara atayarak önemli oranda hak kaybına uğratan yapısal dönüşümler hiyerarşik kademeleri azaltmadığı gibi Türkiye bürokrasinin önünde hiyerarşiden daha büyük olan devasa ve yepyeni bir sorun oluşturmuştur.

Daha da ötesi, Ülkemizin bu günlere gelmesinde çeşitli kademelerde bulunarak hizmet eden ve tabir caizse çalıştığı kurumlara ömrünü adayan şube müdürlerini, sınavlarla kazanılmış haklarını da yok sayarak; sistemin dışına itmek hakkaniyetli olmadığı gibi, bu yaklaşım Kamu Kurum ve Kuruluşlarının hafızasını silmeye de eşdeğerdir.

Bu türden hak kayıplarına sebep olacak uygulamaların sorunu çözmediği gibi daha da büyüterek farklı sorunlara yol açtığını rahatlıkla söyleyebilirim.

“Bastıran hakkını alıyor” yaklaşımıyla oluşan ve enerjisinin çoğunu bürokratlara ve siyasetçilere bunları anlatmakla harcayan mesleki sivil toplum kuruluşları bu durumun en açık ve somut göstergesidir.

Bazı bakanlıklarda benzer çalışmalar olduğunu öğrendik ve Dernek olarak İlgili bakanlık yetkilileriyle de görüştük. Umarım bu düzenlemelerden vazgeçilir ve daha çözüm odaklı ve çalışma barışına hizmet eden bir dönüşüm modeline geçilir.

Zira özlük haklarını ve çalışma şartlarını tüm çalışanların lehine ve bütünsel olarak değiştiren pozitif yönlü bir değişim ve dönüşüme şiddetle ihtiyaç vardır. Ki bunlardan en önemlisi de statüsel sınıflar oluşturarak çalışma barışını bozulmasına sebep olan, çalışanların iş performansına olumsuz etki eden ve bunlara bağlı olarak da kamu çalışanları arasında sürekli kıyaslama ve çatışma sebebi olan ek göstergeler ve tazminatlardır.

Bu sorun öyle bir hal almıştır ki görevi esnasında çalışanlarının sorumluluğunu ve işin riskini de birinci derecede alan ve yönetici konumunda olan bir şube müdürü ile VHKİ ya da şoför kadrosunda görev yaparken emekli olan birisine kuruşu kuruşuna aynı tutarda emekli maaşı bağlanmaktadır.

Yani VHKİ emekli olduğunda görev yaptığı esnadaki maaşının %78’ini alabildiği halde şube müdürü çalışırken aldığı maaşın %48’ini alabilmektedir. Yani şube müdürü, görev yaparken oluşan hayat standardının emekli olması halinde %52 oranında gerisinde kalmaktadır.

Bu hem hakkaniyetli değildir, hem kabul edilebilir değildir, hem de çalışma barışının ve performansının önündeki en önemli engellerden biridir.     

Gelinen bu aşamada değişimin ruhuna paralel olarak yapılacak en önemli düzenleme; neredeyse tüm kamu çalışanları için ütopya haline gelen ek göstergelerin tamamen kaldırılarak çalışanların aldıkları sorumluluk, üstlendikleri risk ve ürettiği katma değerin esas alındığı yeni bir çalışma ve emeklilik sisteminin oluşturulması olacaktır. Bu düzenlemeler kısa vadede mümkün değilse, yapılacak ilk düzenlemede Şube Müdürlerine 3600 ek gösterge ile makam ve görev tazminatlarının verilmesi en öncelikli beklentimizdir.

Yapılması gereken bir diğer önemli çalışma da; kariyer, liyakat ve uzmanlık tanımlarının yeniden yapılarak kamu yönetiminin daha modern ve verimli bir yapıya kavuşturulmasıdır.

Bizler Dernek olarak bu çalışmaları yapmaya ve yapılacak bu türden çalışmalara her türlü desteği sağlamaya hazırız.    

Şube Müdürleri Derneği’nin de kuruluş amaçlarından en önemlisi özlük haklarını almaya yönelik farkındalık oluşturmak ve çalışmalar yapmaktır. Bununla birlikte en az bu kadar güçlü olan bir diğer amacımız da yapmış olduğumuz çalışmalar ve ürettiğimiz projelerle öncelikle üyelerimize devamında ise topluma ve ülkemize katma değer üretebilecek çalışmalarda bulunmaktır.

Bizler dernek olarak Sivil Toplum Kuruluşlarındaki dönüşümün öncüsü ve modeli olmak istiyoruz. Buna kararlıyız ve son derece de iddialıyız.

Evet bizler tabela derneği olmadık olmayacağız da; sadece özlük haklarını almak için siyasetçileri ve bürokratları kovalayan bir dernek de olmayacağız. Şube Müdürleri Derneği aynı zamanda Kamusal dönüşüme kendini hissettirecek oranda önemli katkılar sağlayacak ve idareye destek olacak çalışmalarla büyüyecek ve anılacaktır.

Bu manada, şube müdürlüğünün rehabilitasyonu ve üyelerimizin daha da gelişimine yönelik olarak düzenlemiş olduğumuz; panel, söyleşi, eğitim, çalıştay ve benzeri programlarımız devam edeceği gibi; bunları, kalkınma ajansında onay bekleyen eğitim projemizle, kurumlarında görev verilmeyerek sistemin dışarısında bırakılan şube müdürlerinin sisteme yeniden dahil edilmesine yönelik araştırma çalışmamızla ve kamu yönetiminin dönüşümüne yönelik önerilerimizi içeren hazırlayacağımız araştırma raporlarıyla destekleyeceğiz.

Bizler Dernek olarak daha güçlü, daha barışık, daha yenilikçi ve daha sinerjik bir çalışma sisteminin oluşturulması adına idareye her türlü katkı ve desteği vermeye hazır olduğumuzu bu vesileyle tekrar deklare ediyoruz.

Tüm misafirlerimize iftarımıza teşrifleriyle bizleri onurlandırdıkları için teşekkür ediyor, yaklaşan kadir gecenizi ve ramazan bayramınızı şimdiden tebrik ediyor saygılar sunuyorum. 

                                                                                                                                                                                                                    İsmail POLAT

                                                                                                                                                                                                                   Dernek Başkanı