Şube Müdürleri İftarda Buluştu.

  • 1 Temmuz 2016

Şube Müdürleri Derneğinin Geleneksel iftar yemeği 29/6/2016 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü Sosyal Tesisinde gerçekleştirildi.

İftar yemeği öncesi Kuran tilaveti ile önce gönüller doyduğu, üyelerin yoğun bir katılım gösterdiği İftar Yemeği’ne; kamu kurum ve kuruluşlarının Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları ve Daire Başkanları katıldı. Programlarının yoğunluğu nedeniyle davete katılamayan Bakan, Milletvekili ve bürokratlar telgrafla iftarın hayırlı olmasını dilediler.

Sosyal Güvenlik Kurumu Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürü İsmail Yılmaz’ın da teşrif ettiği programda,

Sosyal Güvenlik Kurumu Sigorta Primleri Genel Müdürü Ahmet Açıkgöz yaptığı konuşmada;Memuriyet hayatıma ben de memur olarak başladım.Şube müdürlerinin maiyetinde ve daha sonra amirleri olarak görev yaptım.Daire başkanı ve üstü yöneticiler heğ gelir geçerler.Ancak şube müdürleri devletin asli unsurlarıdır.Aynı zamanda kurumların hafızalarıdır.Şube müdürleri işlerimizin esas unsurlarıdır.Talep etmiş oldukları haklarının verilmesi taraftarıyım.Şube müdürlerinin hakettikleri özlük haklarının verilmesi kanaatindeyim.diyerek sözlerini tamamladı.

Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürü Ertan Erüz ‘de yaptığı konuşmada; Devlette devamlılık asıldır. Devlette devamlılığı kim temsil eder derseniz Şube Müdürleridir. Osmanlıdan gelen gelenekle Şube Müdürleri usta çırak ilişkisi ile yetişmişlerdir.Bu anlamda hak ederek gelen kimselerdir. Hakederek gelen kimseler devleti devam ettiren kimselerdir.Her zaman yanımızda  olmamızı dileyerek devleti devam ettirmenizi diliyorum.Dedi.

Daha sonra Dernek Başkanımız Cengiz Cebeci Yaptığı konuşmada;

Geleneksel Şube Müdürleri Derneği iftarımızda hepinizi saygıyla selamlıyorum, hoş geldiniz, şeref verdiniz. Bu mübarek günün bu mübarek iftar saatinde bizimle beraber oruç açma lütfunda bulunarak bizleri şereflendirdiğiniz için hepinize teşekkür ederim.

Öncelikle, Milletimize ve devletimize alçakça ve kalleşçe yapılan terör saldırılarında şehit olan asker ve emniyet görevlilerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum. Terörün anlamı korkutmak, amacı yıldırmaktır. Ama biz korkmuyoruz, korkutamazlar. Biz, bir olursak, birlik olursak, beraber olursak, inanırsak bunların üstesinden gelebiliriz. Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.

İftarda, gün boyu, aynı amaç uğruna devam ettiğimiz, anlamlı bir açlığı, aynı anda ve hep birlikte gideriyoruz. Fakat iftar sofraları, yalnızca yemek sofraları değildir. Oruç, nasıl, yalnızca aç kalmak değilse, iftar da, yalnızca yemek değildir. İftar, insanların giderek birbirinden koptuğu çağımızda, aramızdaki bağlantıyı hatırlatan, bir kardeşlik çizgisini temsil ediyor. Ramazan’da, zengin fakir, yaşlı genç, büyük küçük, hepimiz bu çizgiye giriyoruz.

Bir araya geldiğimiz bu iftar yemeği vesilesiyle 18 Nisan 2013 tarihinde zor koşullarda kurulan ve bu noktaya gelen, şube müdürlerinin tanışması, kaynaşması ve birlik olmasına, bununla birlikte özlük haklarının kazanılmasına yönelik önemli çalışmalar yapan Şube Müdürleri Derneğinin, kurucu yönetim kurulu ve ilk yönetim kurulu başkan ve üyelerine bugüne kadar yapmış oldukları çalışmalar ve gayretlerinden dolayı şahsım, yönetim kurulum ve tüm şube müdürleri adına teşekkür ederim.

Yine bu yıl içinde sağlık bakanlığı taşra teşkilatına atanan şube müdürlerimize dinamizmleriyle büyük bir heyecanla yapmış ve yapmakta oldukları
katkılarından dolayı ayrıca teşekkür ediyoruz.

Modern devletleri dünyada iddialı kılan, bireylerinin yüksek bilinç ve disiplin kültürüdür. Küresel sistem dünya uluslarının yaşam savaşını her geçen gün daha da zorlaştırmakta, Üretim, pazarlama ve hizmet sektörlerinde “en iyi olma” yarışı hızlandırmaktadır. Güçlü devlet olmanın yolu zengin ve üretken bireylerle mümkün hale geliyor. Yalnızca zenginlikle güçlü olunamaz elbette. Hata payı en aza indirilmiş adalet anlayışı, modern eğitim ve öğretim, güçlü askeri ve sivil bürokrasi de şart. Güçlü bürokrasinin olmazsa olmaz koşulu devlet geleneğinde uzmanlaşmış çözüm odaklı personel. Güçlü devletin güçlü bürokrasiye, güçlü bürokrasinin de her seviyede kaliteli personele ihtiyacı var.

Güçlü bürokrasi gündeme gelince özlü bir sözü anmadan geçmemek gerekiyor. Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu bir ülkeyi kurtarır. Toplumu oluşturan her bireyin sosyal ve ekonomik haklarının iyileştirilmesi güçlü devlet olmak için vazgeçilmezdir.

Çağın getirdiği “bürokraside donanımlı yönetici ihtiyacı” baş gösterdiğinde ülkemizde de yönetici unvanına sahip kadroların ücretlerinde hatırı sayılır iyileştirmeler yapıldı. Ancak bürokrasinin kamu yönetiminde yönetici sıfatı taşıyan Şube Müdürleri bu iyileştirmelerden henüz nasibini alamadı ve bürokraside idari kademenin en büyük kayba uğrayan kesimi haline geldi.
Şube Müdürleri kamu kurumlarının mevzuat belleği. Vatandaştan gelen taleplerin siyasete ulaştırılmasında köprü, ortaya çıkan sorunlarda kamunun çözüm basamağıdır. Görevleriyle ilgili uzun yıllar hizmet etmenin verdiği avantajla hemen hepsi görev alanının duayeni olmuştur. Siyaset, halkının sorunlarını bürokrasiyle çözmektedir. Bilgi ve çözüm önerileri de çoğunlukla şube müdürlerinden gelmektedir.

666 sayılı KHK ile Daire Başkanları ve kariyer uzmanları 3600 ek göstergeye kavuşturulurken şube müdürleri, maiyetindeki memurlarla aynı düzeyde bırakılmıştır. Daire başkanlarına vekâlet eden şube müdürleri emekli olduklarında da, maiyetinde çalışan memurlarla aynı maaşı almaktadırlar.

Kamu yönetimi yapısında son yıllarda yapısal değişiklikler olmuş ve birçok kurumda hiyerarşi bir takım değişikliklere uğramış. Teşkilat kanunları ile bazı kurumlarda kademeleri azaltmak amacıyla şube müdürlükleri kaldırılmış; koordinatör, grup sorumlusu, birim yöneticisi vb. isimler altında yeni hiyerarşik yapılar oluşturulmuştur. Yeniden oluşturulmaya çalışılan bu yeni modelin 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun hükümlerine aykırı olduğu ve önemli problemleri de beraberinde getirdiği görülmektedir.

Şube Müdürleri Derneği olarak, üyelerinin yerine getirdikleri kritik görevlerle, karşılığı olan ücretin orantılı olmadığını düşünmekteyiz. Gerçekten de siyasi iktidarın elini bürokraside güçlü kılan, yıllanmış birikimleri ve yöneticilik deneyimleriyle şube müdürleri maaşlarında ve emekliliklerinde ücret iyileştirmesini hak ediyor. Belki onlar bir çivi, bir nal veya bir at değildirler ama güçlü devlet bürokrasisinin subaylarıdır.

21 Kasım 2015 Cumartesi günü yapılan 1.olağanüstü Genel Kurulu sonucunda göreve gelen yönetim kurulumuzun geçen 7 aylık süreçte yapmış olduğu çalışmalardan bahsetmek istiyorum.

Yönetim Kurulumuzun oluşmasından sonra öncelikle kendimize bir yol haritası ve strateji belirledik.

Bu yol haritasına göre Kamuoyuna sesimizi duyurmak amacıyla öncelikle bir basın açıklaması ile bir bildiri yayınladık. Şube Müdürlerinin özlük ve mali hakları, sorunları, mağduriyetleri ve çözüm önerilerini bir taraftan kamu bürokrasine anlatarak, diğer taraftan ise siyaset alanında gerekli kabulü görmek için çalışmalarımızı sürdürdük. Başbakanlık, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Devlet Personel Başkanlığı bürokrasisi ile görüşmelerde bulunduk. Siyasi parti grup başkan vekilleri ve milletvekilleri, plan bütçe komisyonu üyeleri ve TBMM komisyon başkanlarına ziyaretlerde bulunarak sorunlarımız ve çözüm önerilerimizi ilettik. Toplu görüşmelerde talep ve isteklerimizin dile getirilmesi ve haklarımızın edinimleri konusunda sendika yöneticileri ile toplantılar gerçekleştirdik. BİMER ve CİMER üzerinden dilekçe haklarımızı kullanarak taleplerimizi başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı makamlarına bildirdik. Ayrıca Sayın Başbakanımız ve Sayın Cumhurbaşkanımıza mektup yazdık sorunlarımızı ve sunum dosyalarımızı ilettik. Sosyal medyanın gücünü bilerek bu mecrada da çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Sizlerden de bu konuda destek bekliyoruz. Netice de 15000 şube müdürü meslektaşımız var. Her platformda her mecrada haklı taleplerimizi gündeme getirmeliyiz. Dernek ve yönetimiyle koordineli ve irtibatlı olmalıyız. Ne de olsa orada bir dernek var onlar bizim adımıza çalışıyorlar, hele bir görelim bakalım ne yapıyorlar demeden rehavete ve ümitsizliğe kapılmadan elbirliği ile hep birlikte haklarımızı elde etmenin çarelerine bakalım.

Sevgili misafirlerimiz Bu mübarek akşamda sizlerle birlikte olmaktan ve aynı iftar sofrasında bulunmaktan duyduğum bahtiyarlığı bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Konuşmama son verirken Huzur, barış ve sevgi dolu yeni Ramazanlara kavuşmak dileğiyle, birlikte daha güçlü bir yapıya, daha iyi çalışma şartlarına, hak ettiğimiz özlük haklarına ve daha yaşanabilir yarınlara birlikte gitmek ümidiyle, selam ve saygılarımı sunuyor, tüm konuklarımıza katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum.

Cenab-ı Allah’ın rahmeti, bereketi, feyzi, lütfu hepinizin üzerinize olsun.” dedi.